Forex veya FX olarak da bilinen bu ticaret şekli, küresel bir pazarda farklı para birimlerinin takasıdır. Dünyadaki en büyük ve en likit finansal piyasalardan biridir. Forex ticareti ise, bu piyasadaki, dünyanın para birimlerinin eşzamanlı alım ve satımını içerir.
Döviz, yabancı bir ülkede satın alınan ürün veya hizmetlerin, o ülkenin para birimini kullanmak için ödenmesi gerektiğinden, dış ticarette ve işletmede hayati bir rol oynar. Farklı dövizler arasındaki döviz kurları, bir döviz biriminin başka bir birime türüne değiştirileceği oranları gösterir. Dünyanın en akışkan ve en büyük pazarı olan forex, ortalama günlük hacmi 5 trilyon doları aşmaktadır. Forex piyasasının, merkezi bir yere veya borsaya dayanmaz. Bireyler, şirketler ve kuruluşlar arasında, çok çeşitli para birimleri sürekli değiş tokuş edilir.
Forex ticareti her zaman çiftler halinde işlem görür. Örneğin TL / USD gibi çiftlerdir. Bir ülkenin para biriminin başka bir ülkenin para birimine göre yükselip yükselmeyeceğini ve buna göre pozisyon alacağı tahmin edilir. TL / USD para çiftine bakıldığında, ilk para birimine (TL) ‘temel para birimi’ ve ikinci para birimine (USD) ‘karşı para birimi’ adı verilir.
Forex Ticareti Nasıl Çalışır?
Forex ticareti yapılırken, her zaman temel para biriminin fiyatının karşı para birimine göre yükselip yükselmeyeceği tahmin edilir. Bu yüzden TL / USD’de TL’nin USD karşısında yükseleceği düşünülürse, döviz çiftinin uzun sürmesini (satın alınmasını) sağlar. Alternatif olarak, USD’nin TL’ye karşı yükseleceği düşünülürse, döviz çifti kısaltılır (satılır). Doğru tahmin edilirse belli bir kar elde edilir. Ancak yanlış tahmin edilirse, zarar edilmiş olunur.
Forex ticaretine bakarken, yüksek bir para birimi, bir ülkenin ihracatını diğer ülkelere göre daha pahalı hale getirirken, dış ülkelerden ürün alımını daha ucuz hale getirdiğini bilmek önemlidir. Daha düşük bir para birimi ise dış ülkelere satışı daha ucuz hale getirir ve dış ülkelerden ürünü alımınu daha pahalı hale getirir. Bundan dolayı döviz kurları 2 ülke arasındaki ticaret ilişkisinin seçiminde ve belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu ilişkide rol oynayan çeşitli faktörler vardır ve bunların tümü, bir para biriminin gücünün bir başkasıyla ilişkili olarak azalmasına veya gelişmesine bir şekilde katkıda bulunur. Etkileyen faktörlerin sağlıklı bir şekilde anlaşılması, yatırımcılara forex işlem stratejilerine dâhil edebilecekleri öngörü ve yorumlama kabiliyeti sağlar.
Bu faktörlerden bazıları ise siyasi istikrar, faiz oranları, enflasyon, ticaret şartları, kamu borcu ve cari işlemler açığıdır. Örneğin, faiz oranları söz konusu olduğunda, eğer faiz oranları yüksekse, borç verenler çok daha düşük oranlı bir ülkeye kıyasla daha iyi bir getiri elde eder. Bu nedenle yüksek oranlar, yabancı sermayeyi çekmekte ve bu da döviz kurunun yükselmesine neden olmaktadır.
Yukarıda belirtilen faktörler aynı zamanda para biriminin düşmesine de neden olabilir. Örneğin, enflasyonu düşük bir ülkenin para birimi genel olarak yükselecektir. Çünkü o ülkenin alım gücü diğer para birimlerine göre daha yüksektir. Bir ülkede olabilecek depremler, seller veya tsunamiler gibi doğal afetler bile para birimini olumsuz yönde etkileyebilir.
Siyasi istikrarsızlık ve düşük ekonomik performansı aynı zamanda para birimini olumsuz yönde etkileyebilir. Siyasi açıdan istikrarlı olan ve ekonomik performansı yüksek olan ülkeler her zaman yabancı yatırımcılara daha çekici gelecektir. Bu nedenle bu tarz ülkeler daha ekonomik veya siyasi risk ile karakterize edilen ülkelerden yatırım çekeceklerdir. Ayrıca, ekonomik işlemlerde keskin ve sert düşüşler gösteren bir ülke, para biriminde yüksek oranda güven kaybı yaşayacaktır. Bunlar, döviz kurlarını neyin etkileyebileceğinin ve forex işlem stratejileri geliştirirken yatırımcıların dikkate almaları gereken şeylerin sadece iki basit örneğidir.
NEDEN FOREX TİCARETİ?
Forex ticaretinin aşağıda açıklandığı üzere diğer pazarlara göre birçok avantajı vardır:
- Ürün çeşitliliği: Forex kelimesinin anlamı döviz olsa da bu ticarette para dışında buğday, petrol, mısır, altın, petrol, bakır ve kahve gibi birçok farklı üründe işlem yapılabilmektedir. Piyasalarda yaşanabilecek dalgalanmalar her üründe farklı tepkiler verdiği için yatırımcıya çok fazla seçenek sunar.
- Çift yönlü işlem: Forex ticaretinde ana mantık, bir ürünü fiziki olarak elde etmek ve satmak değildir. Herhangi bir ürünün fiyatının yükselmesi veya azalmasını takip ve analiz etmektir. Bundan dolayı herhangi bir ürünün piyasa değerinin artacağı düşünülürse alış, azalacağı düşünülürse de satış işlemi yapılabilir ve satış işlemi için daha önceden alım yapılması gerekmez.
- Kaldıraç sistemi: Kaldıraç, işlem yapılması istenilen miktar karşılığı lot miktarının belli bir oran üzerinde hacim yapılmasını sağlar. Türkiye’deki kaldıraç oranı ürünlere ve teminata göre değişiklikler gösterebilir. Ve maksimum oran 1:10’dur. Örneğin 1000 dolarlık işlem yapılacaksa, 1:10 kaldıraç kullanıldığı zaman 10.000 dolarlık işlem hacmine sahip olunacağı için kazanç da buna paralel artacaktır. Özgür piyasa olması: Forex ticareti belli bir merkezi bulunmayan bir piyasadır ve dünyadaki saat farklılıklarından dolayı 5 gün 24 saat açıktır. Pazar gecesi açılan piyasada Cuma gecesine kadar istenilen zaman diliminde işlem yapılabilmektedir.
- Kolay erişim: Forex ticaretinde işlem yapılması için gerekli olan tek materyal internettir. İnternetin bulunduğu herhangi bir ortamda bilgisayardan, tabletten ya da cep telefonundan işlem yapılabilir. Buna ek olarak ortak çalışılan brokerlardan telefonla da işlem emri verilebilir.
- Yatırımcı dostu ticaret: Forex ticaretinde bazı kurumların kullandıkları farklı platformlar olsa da genel olarak kabul gören sistem Meta Trader platformudur. Bu platformda işlem açılırken kar ya da zarar seviyesini yatırımcı kendisi belirleyebildiği için teminatın tamamını kaybetmemiş olur ve karı da garantilemiş olurlar. Meta Trader adı verilen platformunun bir diğer faydası da, bekleyen emir verilebilme özelliğidir. Yani, işlem yapmak istenilen ürün için önceden belirlenen bir fiyattan alış ya da satış emri verilebilir ve fiyat yatırımcının belirlediği seviyeye ulaştığında verdiği emir aktif olur. Bu sayede yatırımcının sürekli piyasayı takip etmek gibi bir zorunluluğu kalmamaktadır.
- Düşük maliyet olması: Forex ticaretinde yatırımcı sadece işlem yapmak istediği ürün için alış ve satış arasındaki farkı (spread) ödemektedir. Bunun haricinde komisyon ya da hesap işlem ücreti gibi ek ödemeler bulunmaz.
- Riskten korunma: Hedge yapmak, ileri herhangi bir zamanda oluşabilecek finansal riske tedbiren mevcut işlemin tersi yönünde bir pozisyon açılmasıdır. Hedge özelliği hem forex piyasasındaki işlemlere karşılık hem de diğer ticari yatırımlara karşılık yapılabilir. Örneğin forex piyasasında EURUSD paritesinde alış işlemi yapıldı ve zarar yapılmakta, teminat eklenemeyecekse eğer, yine EURUSD paritesinde satış pozisyonu açarak risk azaltılabilir. Ayrıca, elde fiziki olarak belli bir miktar dolar var olduğu düşünülürse ve yatırımcı bozdurmak istemiyorsa, ancak dolar değer kaybediyorsa, yatırımcı forex piyasasında USDTRY paritesinde satış pozisyonu açarak bu paritedeki kazancıyla oluşabilecek kaybı azaltabilir.
- Yüksek derece likidite: Yukarıda belirtilen avantajlar ile forex, dünyada en fazla likiditenin döndüğü ticari piyasa olma özelliği taşımaktadır. İşlem hacimlerinin yüksek olması ve yatırımcı sayısının her geçen zaman daha da artması ile buna paralele olarak piyasanın likiditesi de artmaktadır.